Bugün 18 Mart; Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102. yılı. Bütün şehitlerimizi saygı ve şükrânla anıyoruz.
18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü, Bugün; Türk"ün ulusal savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi"nin ….. .Yıldönümünü kutlamanın ve mukaddes vatanımız için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizin Şehitler Günü"nü idrak etmenin onurunu ve gururunu yaşamaktayız. Çanakkale Zaferi; dünya literatüründe bir dönüm noktasının yaşandığı, güç dengelerinin tamamen değiştiği, olayların akışı üzerinde Türk Milletinin belirleyici ve aktif bir rol oynadığı ve de Kurtuluş Savaşımızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, yüce Türk Milletinin Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kahramanlık ve fedakarlıklarının doruk noktasına ulaştığı bir prestij ve azmin mücadelesi olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı"nı galip bitirmek isteyen ve gemileriyle Çanakkale Boğazını geçip İstanbul"u almak isteyen düşman kuvvetlerine karşı kahraman ordumuz, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı"nda aylar boyunca devam eden bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır. 300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlarda, düşman donanmaları çok ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili kısmı, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle Türk topçusu karşısında ağır kayıplar vermesiyle sonuçlanmıştır.
Çanakkale boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşman kuvvetleri, bu kez topraklarımıza karadan girmeyi denemişler böylece İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait ve Anzak adı verilen askeri güçler, 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başlamışlardır. Böylesi bir günde cephanesi biten askerlerine karşı 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Atatürk -Süngü tak- emrini vererek yıllarca Türk Milletinin hafızasından silinmeyecek olan “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir.” sözlerini söylemiştir. Böylece o güne kadar tarihin yaşanmış en büyük siper savaşı başlamış ve uzun süren mücadeleler sonrasında ise bu gün Anadolu topraklarında bağımsız olarak yaşamamızı sağlayacak olan büyük bir zafer kazanılmış ve parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitmek zorunda bırakılmıştır.
Türk Ordusu"nun Çanakkale"de vermiş olduğu bu büyük mücadele; sadece dünya tarihi üzerinde oluşturduğu büyük etkiyle değil, Türk savaş sanatının uygulanış tarzı ve başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kanlı mücadelede ön plana çıkardığı kahramanlarımız, askeri dehalar, Türk askerinin doğasında bulunan insani değerlerin savaş sahasında tezahürü cihetiyle de dünya savaş tarihinde örneği bulunmayan müstesna bir olaydır. Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin engelleri aşabileceğinin en güzel örneğidir. Türk milleti bu zaferle, arka arkaya gelen acı olayların tesiriyle kaybettiği özgüvenini yeniden kazanmıştır.
Çanakkale Zaferi ile birlikte, Şehitler Günü olarak da kutladığımız bu anlamlı zafer gününde, kutsal vatan topraklarını canları pahasına müdafaa ederek şehitlik mertebesine ve onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla hatırlıyoruz. Aziz şehitlerimiz yattıkları yerlerde şunu hissetmelidirler ki; temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk Gençliği ve tüm Türk ulusu tarafından en kutsal emanet olarak müdafaa ve muhafaza edilecektir. Bu duygularla, bizlere bu büyük zaferin gururunu armağan eden, başta Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun silah arkadaşları olmak üzere; bu mücadeleye iştirak eden büyük Türk ordusunun kahraman mensuplarını, onu her şeyiyle destekleyen aziz Türk Milletini ve vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, ruhlarınız şad olsun diyorum…
Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..[/b]
ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah
Çanakkale köprüsü dardır geçilmez
Al kan olmuş suları bir tas içilmez
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir dolu testi
Anneler babalar ümidi kesti
Of gençliğim eyvah
Çanakkale'den çıktım yan basa basa
Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde sıra söğütler
Altında yatıyor aslan yiğitler
Of gençliğim eyvah
Çanakkale'den çıktım başım selamet
Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet
Of gençliğim eyvah
● Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım. (Mustafa Kemal Atatürk)
● Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur. (Mustafa Kemal Atatürk)
In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth.
Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit
different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be
efficiently
managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation.
Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the
game.
Work for the good of your country and
see it rise to an empire.
Activities in this game are divided into several modules.
First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you
will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress
as a fighter.
You will work in either private companies which are owned by players or government companies which
are owned by the state.
After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your
own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock
company and enter the stock market and get even more money in this way.
In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.
"E-Sim is one of the most unique browser games out there"
Become an influential politician.
The second module is a politics. Just like in real life politics
in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes.
From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability
to run for the head of the party you're in.
You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws
proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself.
Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you.
You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential
elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state
(for example, who to declare war on).
Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have
a good plan and compete for the votes of voters.
You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.
The international war.
The last and probably the most important module is military.
In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control
over territories which in return grant them access to more valuable raw materials.
For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have
to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on
their territory.
You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life
as a pacifist
who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling
products).
At the auction you can sell or buy your dream inventory.
E-Sim is a unique browser game.
It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present
in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth
according to their own.
So come and join them and help your country achieve its full potential.
Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.
Take part in numerous events for the E-Sim community.